Medikal Estetik

Ciltte sarkma, kırışıklık, leke, bölgesel kilolar ve aşırı terlemeler günümüzün başta gelen estetik problemleri arasında yer alır. Yaş, çevresel faktörler, hastalıklar, genetik gibi etkenler sonucunda vücut ve yüz bölgesinde yıpranmalar meydana gelir. Medikal estetik, bu yıpranmaları onararak kozmetik olarak vücudun en güzel haline kavuşmasını sağlayan tedavileri kapsayan bir alandır. Günümüzde sağlıklı ve doğal bir görünüme kavuşmak isteyen kişiler tarafından sıkça tercih edilir

Medikal Estetik

Uygulamalarımız
  1. Lazer Epilasyon
  2. PRP
  3. Botox
  4. Dolgu Uygulamaları
Lazer Epilasyon

Lazer epilasyon vücuttaki istenmeyen tüyleri yok eden kalıcı bir yöntemdir. İşlemde hedef, doku kıla rengini veren melanin pigmentidir. Kaynağından çıkan lazer enerjisi, melanin pigmenti tarafindan emilir, ısıya dönüşür ve kıl kökünü yok eder.

İşlemi tekrarlanan seanslarla uygulamak gerekir. Bunun nedeni ise; vücuttaki kılların tüm bölgeler için aynı anda 3 farklı evrede bulunmasıdır. Bu evreler büyüme (anajen), dinlenme (katajen), ve dökülme (telajen) olarak adlandırılır. Lazer Epilasyon sadece büyüme dönemindeki (anajen) kılları etkiler. Çünkü yalnızca bu evredeki kıl köklerinde lazer ışınının emilimini sağlayacak oranda melanin pigmenti bulunmaktadır. Herhangi bir zamanda anajen evredeki kıl oranı vücutta %20, %10 civarındadır. Bu nedenle lazer epilasyon işlemi tekrarlanan seanslarla uygulanır. Kıl tipi ve cilt yapısına bağlı olarak ortalama 4-8 seans uygulama sonrası başarılı sonuçlar elde edilir.

Hastanemizde Alexandrıte ND.YAG Lazer Epilasyon Cihazı kullanılmaktadır. Alexandrite Lazer açık renk cilt, siyah tüylerde daha etkilidir.Tüm dünyada ve Türkiye’de en çok tercih edilen sistemdir. Genelde Türk insanı açık tenli, siyah kıl yapısına sahiptir. Alexandrite lazer kıl köküne ulaşarak kalıcı ve etkili sonuç alınmasını sağlar. Dinamik soğutma sistemi sayesinde acı hissi yok denecek kadar azdır. Cihazın ciltle teması olmadığından hijyen açısından sorun yaşanmaz.

PRP Nedir?

PRP Nedir

PRP(Platelet Rich Plasma) platelet(trombosit) hücreleri yönünden zenginleştirilmiş plazmanın cilde uygulanması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidir. Bu uygulama bir kişiden alınan küçük miktardaki kanın özel bir tüpe konularak santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki hücreden zengin plazmanın (PRP), yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesini temel alır. Elde edilen plazmadaki bu hücreler vücudumuzdaki yaşlanma ve çeşitli nedenler ile hasarlanan dokuların onarımını sağlamak için gerekli olan “büyüme faktörlerini” bulundururlar. Derideki hasarlar ve yaşlanma etkilerini en hızlı ve en doğal biçimde onarabilecek olan yapı, yine vücudumuzun bir parçası olan hücrelerdir, bu nedenle plazma uygulaması damarlarımızda dolaşan bu sihirli gücü harekete geçiren bir yöntem olarak gelişmiştir.

Pratikte PRP uygulaması nasıl yapılır?

Uygulamanın yapılacağı kişiden 2 veya 3 tüp kan alınır, santrifüj cihazında hücreler kandan ayrıştırılır. Böylece hücreler kitteki tüpün içersinde yoğunlaşıp birikir ve PRP denilen bir kan ürünü ortaya çıkar. Bu ürün uzman kişiler tarafından deriye uygulanır ve deriyi gençleştirici özelliği uygulamanın hemen sonrasında, uygulama bölgesinde parlak ve canlı bir görünüm olarak kendisini gösterir. Kan tamamen kapalı ve steril tüplerin içine alınmaktadır, herhangi bir hastalık bulaşma riski yoktur.

PRP uygulamasının etkisi ne zaman görülür?

Uygulamadan hemen sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkar. Daha sonra bu parlak görünümde biraz gerileme olur, ancak bir kürden, yani 3 veya 4 uygulamadan sonra kalıcı bir gençlik etkisi daha belirgin bir hale gelir. Ortalama olarak 3 kürden oluşan bu kolay ve güvenli uygulama, her 10-12 ayda bir kez tekrarlandığında kalıcı sayılabilecek kadar uzun etkili bir gençleştirici etkisi sağlanmış olacaktır. Diğer yöntemlerle sağlanan olumlu sonuçlar belli bir süre devam eder, ancak PRP ile elde edilen olumlu sonuçlar tamamen kullanana aittir, kaybolup gitmez.

BOTOKS

Botoks

Botoks, Clostridium botulinum isimli bir bakteriden elde edilen, kasları gevşetmek amacıyla kullanılan bir ilaçtır ve 20 yılı aşkın bir süredir tıbbın değişik dallarında kas kasılmalarını rahatlatmak amacıyla kullanılmaktadır.

Botoks ile klasik olarak yüzün 1/3 üst kısmında oluşan kaş arası, alın, kaz ayağı gibi çizgilerin tedavisinde en etkili sonuç alınmaktadır. Bunun yanında dudak üstlerinde oluşan mimik kırışıklıkları, çenede aşırı kas kasılmasına bağlı pütürlenmenin giderilmesinde de kullanılmaktadır. Botoks uygulaması ile uygulama yapılan bölgedeki deriye bağlı kaslar yumuşatılarak deride kas hareketleri ile oluşan kırışıklıklar geçici olarak giderilir. Etki süresi kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama 4-6 ay kadardır. Daha büyük ve güçlü yüz kaslarına sahip hastalarda ve mimik kaslarını fazla kullananlarda tedavinin daha sık aralarla uygulanması gerekebilir.

Botoks enjeksiyonu avuçiçi, ayak tabanı ve koltukaltındaki aşırı terlemenin tedavisinde de kullanılmaktadır. Terleme tedavisinde öncelikle iyot-nişasta yöntemi ile aşırı terleme alanları belirlenir. Bu bölgelere yapılan botoks enjeksiyonu ile ortalama 6-8 ay süren terleme kontrolü sağlanabilir.

Botoks enjeksiyonu sırasında hafif bir sızlama hissedilebilir. Tedavi sırasında oluşan bu sızlama şikayeti için işlem öncesi bölgesel anestezi sağlayan kremler uygulanabilir. Hamileler ve bebek emziren bayanlara, kanama problemi ve nöromüsküler rahatsızlıkları(sinir/kas) olanlara botoks enjeksiyonu uygulanmamaktadır.Uygulama öncesi 1 hafta süreyle aspirin kullanmak veya alkol almaktan kaçınılmalıdır. Sigara kullanımı botoks etki süresini kısaltmaktadır.  

Dolgu Uygulamaları

Dolgu maddeleri, kollajen ve yağ kaybına bağlı kırışıklık, sarkma ve çökmeler oluşan cildin kaybedilen dokularının yerine enjeksiyon ile konarak daha genç ve sağlıklı görünmesi amacıyla kullanılan maddelerdir. Dolgu maddelerinden en sık kullanılan hyalüronik asit, aslında tüm canlılarda bulunan doğal bir maddedir. Dolgu maddeleri kullanılacakları bölgeye ve derinliğe göre seçilir. Hızlı ve kolayca enjekte edilir, enjekte edildikten sonra vücut dokuları ile birleşir. Bir süre sonra normal biyolojik süreç çerçevesinde yıkılarak vücuttan atılır.

Dolgu maddesi enjeksiyonları sıklıkla dudak kontürünün belirginleştirilmesi ve dudak haciminin artırılmasında, göz ve ağız çevresi ile alındaki kırışıklıkların giderilmesinde ve yüz kontürü düzeltilmesinde kullanılmaktadır. Enjeksiyon bölgesinde geçici şişlik, ağrı, kızarıklık gelişebilir. İşlem öncesi genel olarak anestezi sağlamak amacı ile krem uygulanmaktadır.

Dolgu enjeksiyonları gebeler, emzirenlerde, 12 yaş altında, immunsupresif(bağışıklık sistemi baskılayıcı) tedavi alanlarda, enjeksiyon bölgesinde aktif enfeksiyonu olanlarda uygulanmaz. Dolgu maddesinin kalıcılığı hastaya ve kullanılan maddeye göre değişmektedir. Ortalama olarak maddenin kalıcılığı 9-24 ay kadardır. Ayrıca kalıcı dolgu maddeleri de mevcuttur. 

Doktor

Prof. Dr. Ali Rıza GÜR

Sosyal Medya :
WhatsApp